KABULLENMEK VE ÖZÜMSEMEK
Biz ne dersek diyelim, ne yaparsak yapalım doğal ve sosyal seleksiyon Allah’ın yeryüzünde hükmünü icra etmeye devam ediyor.
Covis-19’dan bahsediyorum. Günlerdir pür dikkat, başta sosyal-medya olmak üzere televizyonlarda, gazetelerde, radyolarda bu musibetten nasıl korunacağımıza dair ukala ve ulemanın dediklerini dinliyor, adeta her söylediklerini fetva yahut ferman kabul ediyoruz… Nafile!
Bir kere insan türü yeryüzünde değilken, hatta ondan yüzbinlerce yıl önce virüsler vardı. Biz onlarla savaşarak büyüdük ve bugüne geldik. Yani virüsleri dünyadan yok etmek, olsa olsa bir peri masalında olur ve biz bunu artık bilmeli ve onlarla birlikte yaşamaya -alışmalıyız demiyorum- çalışmalıyız.
Nasıl?
Doğal ve sosyal seçilim devam edecektir ve bunu durdurmak her türlü nesnenin eskimesini durdurmak kadar imkânsızdır. Korona virüs buna iyi bir örnek teşkil etmektedir.
Sağlıklı beslenip, düzenli uyuyan, spor yapan, stresten uzak durup sağlığına dikkat eden yani immün sistemini güçlü tutan bireyler bu yaşam tarzı sayesinden hayatta kalma olasılıklarını güçlendireceklerdir. Açık yazmak gerekirse bunları yapabilecek refah içindeki ekonomik güce sahip insanlar doğal seleksiyon gereği bir üst levele atlayacaklar, -şanslı olanlar hariç- benim gibi bunun aksine bir yaşam sürenlerse ve hiç olmazsa kendini korumazlarsa “game over” diyeceklerdir!
Pekiyi, sosyal seleksiyon bunun neresinde?
Şurasında: Virüs vakasının gerçeğini merak edip doğru bilgilerle kendini donatmazsan, çok temel ve basit hijyen kurallarını uygulamazsan, sosyal mesafeyi korumazsan yani akıllı, mantıklı ve düşünceli olmazsan -bir primat gibi hızlı ve hareketli de olsan- elenirsin! Hiçbir şey yapmasak bile atalarımızın binlerce yıldır biriktirip bize miras bıraktığı “bilgi”ye sahip çıkıp ondan istifade edelim.