Sayfalar

5 Nisan 2012 Perşembe

SEYHANCA/GÜNDEM

Son günlerde ülke ekonomisi ile ilgili duyduğum haberler aklımı iyice karıştırdı ve bana bir fıkrayı hatırlattı..
 
Boksörün biri bir maç için ringe çıkmış ama bizimkinin cılızlığına rağmen rakibi bayağı güçlü kuvvetli görünüyormuş ... Bizimki Antrenörüne sormuş "Hocam , rakip benden fazla kilolu , aynı kiloda olmamız gerekmez mi ?"..."Hiç önemli değil senin tekniğin ve çabukluğun aradaki farkı 
kapatır "...
1.Raund başlamış bizimki temiz bir dayak yemiş ve imdadına gong sesi yetişmiş...Köşesinde dinlenirken Antrenörüne yakınmış " Hocam herif çok fena vuruyor, işin sonu iyi değil galiba??".."Ne vurması, senin ayak hareketlerinden yanına bile yaklaşamıyor ki.."
2.raund başlamış bizimki yine ağır dayak yiyor ve düşmesine ramak kalmışken gong yine imdada yetişiyor..."Hocam istersen maçı bırakalım herif bir yerimi kıracak bu gidişle"..."Ne bırakması, neler saçmalıyorsun , senin yanına bile yaklaşamıyor, ama artık adamcağızın suratına filan vurma, biraz da mideye çalış"...
3.raund da değişen bir şey yok, sadece birinin devamlı vurması, diğerinin tek bir yumruk bile atamaması, tek değişen bizim boksörün patlayan kaşı yüzünden suratının kan revan içinde kalması, raund sonunda köşesine dönünce isyan ediyor " Hocam ben bittim, bırakıyorum maçı !!" .."Sen neden bahsediyorsun oğlum, herifi perişan ettin , düştü düşecek, ama artık ayıp oluyor, rakibine de biraz saygı göster, fazla uzattın işi artık bu Raundda indir herifi, bu iş bitsin"...Bizim boksör ağlamaklı " Yani hocam adamı ben mi dövüyorum, o bana hiç mi vurmuyor ??".."Ne vurması kardeşim..Senin ayak oyunlarından seni yakalayacak hali mi var ki vursun, yanına bile yaklaşamıyor...Perişan ettin adamı , burnunu kırdın, kaşını patlattın..Uzatma artık , bitir şu işi.."...
 
"Anladım hocam, ben işi bitireceğim de  senden ricam ,herifin biri beni dışarıdan fena halde dövüyor, sen onu kolla! !!"
 
 
Ülkemizin büyüme rakkamları açıklandı ve büyümede Çinden sonra Dünya2.si olduğumuz görüldü..Tabii ki gurur duyulacak bir şey...Arkasından yeni bir bomba patladı kişi başına düşen milli gelirde 10.000.- Doları aştığımız müjdelendi...Bu da müthiş bir şey ,yıllar önce Fakültedeyken İktisat hocamızın Kuveyt'in kişi başı milli gelirinin 14.000.-Dolar olduğunu söylediğinde kıskançlık duyduğumu hatırladım, bizimki o sıralar Bin dolarlar seviyesindeydi...Bugüne gelince bu yeni haberlerle ,artık Gelişmekte olan ülkeler kategorisinden çıkıp, Gelişmiş Ülkeler kategorisine girmiş olabileceğimizin hayallerini kurarken, her nedense  memleketteki diğer bazı rakkamlar da aklıma geliverdi...
 
Türkiye'nin işsizlik rakkamları Aralık 2011 itibarıyla %9.8, bundan daha vahimi Genç nüfustaki işssizlik oranı %18.1..
Ülkelerin ekonomik durumlarını belli eden Yoksulluk ve Açlık sınırlarını incelediğimizde Ülke nüfusunun % 17 si Yoksulluk sınırı altında , %18 i de Yoksulluk riski altında ,ki bunlar 25 Milyon kişinin üstünde bir kesimi ifade ediyor...Açlık sınırına gelince 2008 yılında yapılan bir araştırmada 4 Milyon işçi emeklisinin Açlık sınırının ALTINDA yaşadığı tesbit edilmiş ( buna işsizler ve tarım işçileri dahil değil)...
Ekonomi pozitif bir ilimdir ve rakkamlar yalan söylemez...Şu an itibarıyla  ülkemizde ASGARİ ÜCRET , AÇLIK SINIRI nın altında kalmıştır yani basit bir deyişle Asgari ücret alan bir kişi bırakın yoksulluğu ,AÇtır...
Günümüz ekonomisinin temel dinamikleri enerji ve petrol ürünleri sektörleriyle içiçedir...Bu alanlarda yapılacak zamların oranının YIL itibarıyla enflasyonu geçmemesi yani %10 un altında kalması hedeflenmelidir...Doğalgazdaki en son %18.72 ve Elektrikteki % 9.57 zamların yanında 5 liraya yaklaşan Benzin fiatlarına baktığımız zaman bundan sonraki zamlarla YILLIK bazda nerelere gelineceğini düşünmek bile ürkütücüdür... İleriye dönük bir tahmin yapmamız gerektiğinde de artan Doğalgaz fiatlarının yeni bir Elektrik zammına yol açması da kaçınılmaz görülmektedir...
Benzin fiatlarına gelince , yetkililer bunun ana sebeplerinden birinin artan döviz kurları olduğunu söyleyerek bizi hayretlere düşürmektedirler...2-3 ay evvel 1.97 yi bulan Dolar paritesi bugünlerde 1.79 lardadır...Yani bırakın artışı, ciddi bir düşüş bile vardır...
 
Gelelim tekrar 10.000.- Doları geçen kişi başı Milli gelire... Tabii ki buna sevinmemiz gerekir , ama sevinirken de biraz irdelememiz lazımdır...Gelişmiş ülkelerde  , özellikle İskandinav ülkelerinde kişi başı milli gelirin adil ve homojen bir şekilde dağıldığını görürüz...Bizdeyse  Açlık sınırı, Yoksulluk sınırı, Asgari ücret ve İşssizlik rakkamlarına bakınca bu gelirin kimi kişilerde Sıfıra yakın olduğunu görüyoruz...Tehlike de burada başlıyor, şayet önemli bir kesimin kişi başı Milli gelirden aldığı pay çok az ise diğer bir kesimin buradan aldığı pay da çok YÜKSEK demektir... Özetlersek kişi başı milli gelirin 10.000.- Dolar gibi ciddi bir rakkamın üstüne çıkması demek belli bir kesimin daha zengin , belli bir kesimin de daha fakir duruma gelmiş olması demektir... Ülkenin zenginliği şayet ekonomik sınıf farklarını kapatacak yerde ,daha da açıyorsa ben buna başarı değil , başarısızlık derim...
 
"Çok büyüdük... Refah seviyemiz çok gelişti...İhracatımız yeni bir rekor kırdı... İmalat sektörümüz şahlandı...vs..vs..vs..." söylemlerini devamlı olarak duyar hale geldik...Bunun yanı sıra ülkenin gerçeklerine ve reel duruma baktığımız zaman  Boksör fıkrasında olduğu gibi " Acaba bizi de dışarıdan biri mi dövüyor ??" diye düşünmekten kendimi alamıyorum...
 
DAYIM S

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder