Sayfalar

24 Mart 2012 Cumartesi

SEYHANCA :FENERBAHÇE'YE YAPILAN SAYGISIZLIK



Bugunlerde basında sıkca yer alan karıkatürden birçoğunuzun haberi vardır diye düşünüyorum.
Ziraat Türkiye Kupasında BJK,GS,TS elenince Fenerbahçe'nin artık bu şekilde kupayı alabileceğine dair bir karıkatür bu.Nedir bu insanların hazımsızlığı bilmem.İyi oynayan kazansın elbetteki.Mühim olan kupayı almak değil.Centilmence oynamaktır.
Lakin Türk futbol seyircilerinin bunu anlaması için önce klup başkanlarının hazım etmesi ve olgunlaşması gerekmekte diye düşünüyorum.Kendini bilmez serseriler her tarafta olabiliyor..Yeter ki bunları genelleyerek büyük camiaları karalamayalım... Ünal Aysal beyfendi herhalde hayatının çok büyük bir bölümünü yurt dışında geçirdiği için Türkiye'de yıllardır neler olup bittiğini görememiş...Herhalde onun için bu kadar rahat konuşuyor(!) ama  hoş olmuyor ... .Ünal  bey öyle "Galatasaray taraftarının ulaştığı kültür sevivesi" nden filan bahsederek kendini komik duruma düşürmesin...Fazla uzağa filan gitmesin  kendinin de hazır ve nazır bulunduğu geçen seneki Fenerbahçe Erkek Basketbol takımının Galatasaray'ı kendi sahasında yenerek aldığı Şampiyonluğun Kupa töreninin yaptırılmaması ve bu seneki Bayanlar Basket maçında Ali Koç'a ana avrat ve koro halinde küfür edilirken mumya gibi oturması , buna mukabil Abdürrahim Albayrak'ın  bu çirkinlikleri engellemek için kendini paralaması...Hangi kültür seviyesi???  Nasıl böyle bir yorum yapıyor anlamak hakikaten çok çok zor...
Misaller çok uzatılabiliriz ama Ünal bey  herhalde Belçika'dan Türkiyeyi iyi takip edememiş yıllardır...Bir ara herkesin kirli Galatasaray'ın akkaşık, tertemiz olduğundan filan bahsetmişti, iyi ki eskileri bilen Galatasaraylılar devreye girdiler de bu masum edebiyatına son verdi...Hep söylüyorum, biz bu köyde kırk kişiyiz kırkımız da birbirimizi çoooookkkk iyi tanırız diye...Bu temiz, masum edebiyatıyla yeni jenerasyonu inandırabilirsin ama yaşı 50 yi geçenleri sadece güldürürsün... Bir ara Ali Şen "ben konuşursam Galatasaray rezil olur " gibilerinden bir laf etti, gazeteciler hemen Ünal Aysal'a koştular , "Başkan ne diyorsunuz bu ithama" diye , verdiği cevap enteresandı " Susma hakkımı kullanıyorum" !!! Bence akıllıca bir cevaptı... 
Susma hakkını filan kullanma ama böyle abuk sabuk konuşacaksan hiç konuşma , hep SUS 'un beyfendi....
Bakınız Galatasaray ne güzel gidiyor, Futbolda neredeyse Şampiyon, Erkek Basketbolde iddialı, Voleybol Bayanlarda Avrupanın 2. kupasında final oynayacak, Bayanlar Basketbolde Avrupa'nın 1. kupası Şampiyonlar Liginin Fenerbahçe ile beraber en önemli favorilerinden..Galatasaray Camiasının uzun zamandır özlemini çektiği bu tablonun keyfini çıkarınız ..Sizin ne işinize her 2 satırda bir Fenerbahçe'ye sataşmak... Artık kendi başarılarınızla övünme devrini açınız , bırakın artık rakipler üzerinden edebiyat yapmayı, o edebiyat eskide kaldı, artık Galatasaray Spor Klübü eski başarılı günlerine döndü, ihtiyacı filan yok rakipleriyle filan uğraşmaya.....O taktik başarısızken uygulanırdı, başarısızlıkları örtmek için..Gün artık sevinme ve başarıların tadını çıkartma günü...Bırakın artık bu edebiyatı...Yakışmıyor size .... 

 


 

Tencere dibin kara, seninki benden kara manasında değil de, bir spor kulübü başkanının görevi, diğer spor kulüplerini ötekileştirmek, nefret duygularını arttırmak, fanatik taraftarların hoşuna gidecek ancak diğer herkesi öfkelendirecek hakaretamiz cümleler kurmak, futbol ortamında düşmanlık ve nefret tohumlarını derinleştirmek değildir. 

Bir spor kulübü başkanının görevi, hele ki "eskisi gibi taraftarlar birlikte maç izlesin istiyorum" diyen bir başkanın görevi diğer takım taraftarlarını aşağılamak, onları provoke etmek, kendisinin de bir parçası olduğu günahları tümüyle öteki tarafa yıkmak değildir.


Ünal beye hatırlatalım, sizin bu yaptıklarınızı yapanlar oldu. Adnan Polat'lar, Haldun Üstünel'ler, daha da fazlasını yaptılar. Yaranmak istediğiniz o fanatikler de onları ibra bile etmedi, arkalarına teneke bağlayıp gönderdiler. Bugün Adnan Polat davalık, Haldun'un da adını anan yok.

Fanatiklere yaranmaya çalışanların sonu hep hüsran oldu ama Metin Oktay'lar ve onun gibi efendi insanlar, nazik insanlar, beyefendiler hep anıldı. 

Sizin gidişat unutulanların arasına karışmak yönünde. Bugün duyduğunuz alkışlar, yarın duyacağınız ıslıkların müjdecisi.

El hak, Galatasaray taraftarını bilmem de, Fenerbahçe taraftarı Ünal Aysal'ın seviyesine ulaşamaz. O kadar düşmek için bayağı ahlak kaybına uğramak gerekiyor. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder